TR
  • English
  • Türkçe
  • русский язык
  • українська
  • Deutsch
  • العربية
  • español, castellano
  • Français
  • gör

    Çankırı

    Çankırı Müzesi

    1972 yılından arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilenmesiyle faaliyete başlayan müze, zaman içerisinde farklı binalarda hizmet vermeye devam etmiştir.   Bugün ise restore edilen eski Hükümet Konağı’nda ziyarete açık olan müzede Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler sergilenmektedir.

     Müzenin Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi ile 1997 yılından beri ortaklaşa yürüttüğü bilimsel içerikli kazı çalışmalarında geç miyosen omurgalı fosil yataklarında ve günümüzden 7-8 milyon yıl önce yaşamış Fil, gergedan, koyun, keçi, domuz, zürafa, geyik ve primatların atalarına ait fosiller bulunmuştur. Tüm buluntular “Doğa Tarihi” bölümünde sergilenmektedir. 

    Özellikle yapılan kazılarda nadir olarak rastlanan Hominoid fosilleri ilk kez bu lokaliteden çıkarılmış, 2006 yılı kazılarında ise kılıç dişli kaplanın atalarına ait kafatasına ulaşılmıştır. Kazılarda açığa çıkarılan fosiller Çankırı Müzesi’nin bir bölümünde oluşturulan Fosil Seksiyonu’nda sergilenmektedir.

    Radyo ve İletişim Müzesi

    Ferit Akalın isminde eski bir Çankırılı mucitin radyo merakı ve Çankırı’da ilk televizyon antenlerini kurmaktan, radyo sinyalleri ile uzaktan kumanda ile stadyumda araç yürütmesine varan macerası müze ile kayıt altına alınmıştır. Kendisinden temin edilen radyo koleksiyonu ve yıllar içinde derlenen basılı ve sözlü kaynakların da katkısı ile müze içeriği oluşturulmuştur. Müzenin kuruluş çalışmaları esnasında yapılan sözlü tarih kayıtları, belgesel çekimleri ve ulusal arşiv taramaları müze koleksiyon ve arşivinin sürdürülmesine büyük katkı sağlamaktadır.

    Müzede iletişim teması, yaşayan ve nefes alan etkileşimli uygulamalar ile ziyaretçilerle buluşmuştur. Bu anlamda koleksiyonu, objesi iletişim olan bir müzenin senaryosu yoğunluklu olarak etkileşimli, interaktif uygulamalar ile geliştirilmiştir.

    Dr. Rıfkı Kamil Urga Çankırı Araştırmaları Merkezi

    Milli Mücadele Dönemi’nde cephede yaralanan askerlerin tedavi edildiği eski hastane binası, Çankırı Araştırmaları Merkezi olarak hizmete vermektedir.

    Yerli ve yabancı yaklaşık 70 bilim adamı hakemliğinde faaliyetlerini sürdüren merkezde 30 bin tarihi belge ve eserin; dijital kayıt, restorasyon çalışmaları ve iki Osmanlıca uzmanı tarafından yapılan tasnif çalışmaları bulunmaktadır. Bu eserler, sadece Çankırı tarihine değil Türkiye ve hatta dünya tarihine ışık tutacak nitelik taşımaktadır.

    Tuz Mağarası

    Hititler Dönemi’nden bu yana işletildiği tahmin edilen, il merkezine 19 km uzaklıktaki Tuz yatakları, Türkiye’nin en büyük kaya tuzu rezervine sahiptir. Tuz elde etmek amacıyla açılan oyuklardan oluşan ve içerisinde kamyonların dolaştığı mağara görenleri adeta büyülemektedir.

    Farklı sergilerin yanısıra, konserlerin düzenlendiği Mağarada kaya tuzundan heykeller ve birebir ölçüde üretilen Orhun Abideleri, tuz üretimi sona ermiş galerilerde sergilenmektedir. 200 yıl önce burada ayağı kırılarak kalmış ve o günün şartlarında bir köşede bırakılmış olan ve uzunca bir zaman geçmesine rağmen bozulmadan duran eşek, ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

    Cemaleddin Ferruh Darülhadisi (Taş Mescit)

    Çankırı'da Selçuklu Dönemi'nden kalma en önemli yapıdır. 1235 yılında Darüşşifa, 1242 yılında yanına   ilave olarak bir darülhadis (hadis ilminin öğretildiği yer) inşa edilmiştir.  Şifahane moloz taştan yapılması sebebiyle tamamen yıkılmış, Halk dilinde Taş Mescit olarak isimlendirilen dâr-ûl hâdis kısmı ise günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Ayrıca alana daha sonra dönemin önemli Mevlevihanelerinden birisi de inşa edilmiş ise de bu yapı da zamana yenik düşerek yıkılmıştır.

    Mimari özelliğinin yanı sıra Taş Mescit’e    önem kazandıran bir diğer husus ise, biri yapı üzerinde, diğeri heykel görünümünde olan iki adet figürlü taş parçanın varlığıdır. Birbirine dolanmış iki yılanın tasvir edildiği ve günümüzde “Tıp Sembolü” olarak kullanılan birinci parça yapı üzerinde bulunmaktadır. Halen Çankırı Müzesinde sergilenen ikinci parçada ise günümüzde “Eczacılık Sembolü” olarak kullanılan kupaya dolanmış yılan figürü bulunmaktadır.

    Taşmescit yanında bulunduğu bilinen ancak günümüze sadece fotoğrafları ulaşan Çankırı Mevlevihanesi ile temel kalıntıları bulunan şifahane bölümü aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir. 

    Taş Mektep

    İdadi (liseye denk okul) Mektep adıyla 1893 yılında açılmıştır. Merkezde bulunan bina iki katlı ve kesme taştan yapılmıştır. Halen Bilim Sanat Merkezi olarak kullanılan binanın bir diğer özelliği ise Atatürk'ün Şapka Devrimi nedeniyle çıktığı yurt gezisi sırasında bu binadaki bir dershanede konuk edilmesidir.

    Günün imkânları doğrultusunda tefriş edilip, Atatürk'ün 31 Ağustos 1925 gecesi konakladığı dershane günümüzde “Atatürk Odası”na dönüştürülmüştür.

    Çivitçioğlu Medresesi

    İl merkezinde 17. yy.‘dan günümüze ulaşan eser avlu içerisinde,  iki katlı, doğu batı yönünde sıralanmış tek sıra hücrelerden oluşmaktadır. Hücrelerin önünde her iki katta da ahşap revak sırası bulunmaktadır. Eser günümüzde geleneksel Türk süsleme sanatlarının üretilip sergilendiği sanat merkezi olarak kullanılmaktadır.

    Buğdaypazarı Medresesi

    İl Merkezinde Buğdaypazarı Cami avlusunda bulunan eser 18. yy ‘da inşa edilmiştir.  Taş zemin üzerine ahşaptan iki katlı olarak inşa edilen yapı, kuzey güney yönünde sıralanmış tek sıra hücrelerden oluşmaktadır. Medresede etnoğrafik eserler sergilenmekte, Çankırı mutfağı ve kültürüne ait değerlerin üretimi, satışı ve sergilemesi yapılmaktadır.

    Büyük Cami (Sultan Süleyman) Cami

    Osmanlı Sultanı Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle Mimar Sinan'ın kalfalarından Sadık Kalfa tarafından yapılan cami, 1558 yılında ibadete açılmıştır. Merkez ilçede bulunan ve kare planlı olan Cami'nin üzerinde, ortada büyük tam kubbe ile bu kubbenin dört tarafında yarım kubbeler yer almaktadır. Duvarları ve minaresi kesme taş, kubbe üstleri kurşun kaplıdır.     Cami'nin içi rokoko üslubunda süslenmiş, bunların araları hat örnekleriyle bezenmiştir. Minber'i taştan yapılmıştır.  Kapı söveleri mermer olup kemerleri kilit taşı, içleri oluklu konsol halinde çıkarılmıştır.

    Tarihi Çamaşırhane

    Abdülhamit Dönemi eseri olan Tarihi Çamaşırhane ülkemizdeki çamaşırhanelerin en büyüğü olarak bilinmektedir. Tarihi çamaşırhane aslına uygun şekilde restore edilerek sosyal ve kültürel etkinliklerin yapıldığı bir mekân haline dönüştürülmüştür.

    Çankırı Kalesi ve Karatekin Bey Türbesi

    Geçmiş yıllarda çevre düzenlemesi yapılarak ağaçlandırılan Kale, halkın rağbet ettiği bir mesire yeri ve aynı zamanda ziyaretgâhtır. Çankırı’nın yanı sıra Kastamonu ve Sinop’un da fatihi olan Selçuklu Komutanı Karatekin Bey’e ait Türbenin burada bulunması kalenin önemini bir kat daha artırmaktadır.

    Yalın bir yapı olan ve Danişmentliler Dönemine ait olduğu düşünülen Türbe’de Karatekin Bey’le birlikte Eşi Meryem Hatun ve iki çocuğu yatmaktadır. Çankırı'nın tamamına hâkim bir tepe üzerinde yer alan kalede ziyaretçilerin sosyal ihtiyaçlarını karşılayacak alanlar oluşturulmuştur.

    İndağı Kaya Mezarları

    Ilgaz ilçesine 5 km uzaklıkta, Çankırı Kastamonu yolunun solunda kayalık, yüksekçe bir tepenin doğuya bakan yamaçlarındadır. Burada çok sayıda ve insan eliyle oyulmuş mağaralar, kaya mezarları ve kaya kilisesi olabileceği tahmin edilen mekanlar; dini törenlerin yapıldığı ve muhtemelen höyükle bağlantılı kutsal kabul edilen alanlar   olduğu tahmin edilmektedir.

    Kaya tapınakları, ulaşım yollarının geçtiği sarp ve dar geçitlere, kervanların talancılardan korunması ile dua ve ibadet etmek amacıyla yapılmış olabilirler.

    Sakaeli Kaya Mezarları ve Peri Bacaları

    Genel olarak Roma ve Bizans Dönemlerine ait olduğu tahmin edilen mezarlar, köyün sırtını yasladığı tepenin güneyde dik inen yamaçlarında yer almaktadır.  Çakıl taşlı tortul kaya özelliği taşıyan tepenin yüzeyinde oyuklar bulunmaktadır. Çeşitli yükseklik ve genişlikteki oyuklar; tek, birbirine geçişli, basamakla inilen iki odalı bölmeli, aydınlatma pencereli özellikler göstermektedir. Kare, dikdörtgen planlı, düz kubbe ve semerdam tavanlıdırlar.  Bir kısmının girişleri kemerli ve içlerinde ölü sedirleri mevcuttur. Oyuklar arasında 27 basamakla inilen bir sulu in bulunmaktadır Devrez Çayı’nın akış istikametinde köye 2 km. mesafedeki Gelin Kayası mevkiinde peri bacası oluşumları ve aralarındaki kaya mezarları ilginç görünümler oluşturmaktadır.

    Hüyük Yeraltı Şehri

    İl merkezine 55 km mesafede yer alan Hüyük Köyü’nde bulunmaktadır. M.S. 3-5. yüzyıllarda yapıldığı ve kullanıldığı tahmin edilen yer altı şehrinde gerçekleştirilen temizlik çalışmalarıyla; küçük kilisesi, keşiş odaları, sarnıcı ve diğer hayat alanlarıyla komplike bir yapı arz eden çok katlı kültür varlığı tamamen açığa çıkartılmıştır.

    Bayramören Köprüsü

    İlçenin dışında Melan Çayı üzerinde kuruludur. İki gözlü, ayakları kesme taştan, diğer kısımları ahşaptandır. Üzerinden yayalar geçebilecek genişlikte inşa edilmiştir.  Kesme taş ayaklar üzerine kalasların bindirilmesi suretiyle farklı bir mimari tarzı vardır. Köprü, alaturka kiremit kaplı çatı ile örtülerek korunmuştur. Yapılış tarihi bilinmemekle birlikte 100-150 yıllık olabileceği tahmin edilen eski köprü aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiştir. 

    Yıldıztepe Turizm Merkezi

    Ilgaz ilçesine 20 km uzaklıkta, Çankırı Kastamonu yolunun yanı başındaki Yıldıztepe Turizm Merkezi, kış sporları, dağ yürüyüşü, kros, dağ bisikleti, kampçılık, izcilik, karavan turizmi, dağcılık gibi etkinliklere uygun olup, yılın 12 ayında da faaldir. 

    Alanda oteller, 1600 metre uzunluğunda, 1200 Kişi/Saat taşıma kapasiteli telesiyej hattı, 2 kişilik 900 metre uzunluğunda teleski, 4700 ve 2000 metre uzunluklarında 2 adet pist, kafeterya, Yıldızkule Seyir Kulesi, 2 adet futbol sahası bulunmaktadır.

    Kadınçayırı Tabiat Parkı 

    Yıldıztepe Turizm Merkezi bitişiğindeki orman denizinin ortasında bulunan tabiat parkı yılın tüm aylarında yoğun ilgi gösterilen bir yerdir. Alanda, Ülkemizdeki en uzun (530 m.)  Zipline (kaytel), 7 Adet ahşap Orman Köşkü, Kır Kahvesi, Kameriyeler, Piknik masaları bulunmaktadır. 

    Ilgaz Kış Sporları Turizm Merkezi

    Karadeniz ve İç Anadolu Bölgeleri arasındaki geçiş kuşağında bulunan, aynı zamanda Ilgaz Dağı Milli Parkı’nın da içerisinde yer aldığı geniş bir alandır.

    Turizm Merkezi Çankırı ve Kastamonu il sınırları içerisinde kalmaktadır. Çankırı sınırları içerisinde kalan ve Doruk Mevkii olarak bilinen alan, Ilgaz'a 23, Çankırı'ya 73, km. uzaklıktadır.

    Alan, topografik yapısı, zengin bitki örtüsü, tabii güzelliği, insan sağlığına faydalı atmosferi ve yaban hayatının zenginliği yanı sıra kış ve doğa sporları imkânlarıyla özellikle kış döneminde yoğun ziyaretçi çekmektedir.

    (Alanda faal otel bulunmaktadır. Çankırı-Kastamonu karayoluna 700 m uzaklıktaki otelde kayakçılar için 1 adet pist ile 4 kişilik sandalye hizmeti veren 900 metre uzunluğa ve saatte 1500 kişi taşıma kapasitesine sahip yeni telesiyej hattı ile 1 adet baby-lift bulunmakta, arzu eden kayakçılar kuzey bakıda yer alan Kastamonu’ya ait tesislerden de yararlanmaktadır.)

    Çankırı-Kastamonu karayoluna 700 m uzaklıktaki alanda, kayakçılar için 1 adet pist, 4 kişilik sandalye hizmeti veren 900 metre uzunluğa ve saatte 1500 kişi taşıma kapasitesine sahip yeni telesiyej hattı ile 1 adet baby-lift bulunmakta, arzu eden kayakçılar kuzey bakıda yer alan Kastamonu’ya ait tesislerden de yararlanmaktadır.

    Çavundur Termal Tesisleri

    Kurşunlu İlçesi Çavundur Bölgesi’nde bulunan termal kaynaktan 54 °C sıcaklıkta 47 litre/saniye su çıkmaktadır. Uluslararası E-80 Karayolu’na yakın bir konumda bulunan kaynak çevresinde 2 adet nitelikli otel hizmet vermektedir.

    Termal kaynaktan çıkan su, doğal sıcaklığı nedeniyle tüm ağrılı hastalıklarda, Alkali özelliğine bağlı olarak içme kürleri şeklinde, sodyum iyonu içermesi nedeniyle de üst solunum yolları rahatsızlıklarında inhalasyon-aerosol tedavisi olarak kullanılabilmektedir.

    Sportif Olta Balıkçılığı

    Çankırı sınırları içerisinde yer alan Kızılırmak, Soğanlı, Devrez ve Terme çayı gibi akarsular ile göl ve göletlerde alabalık, yayın, aynalı sazan, levrek, çay balığı ve tatlı su kefali türünde balıklar bulunmaktadır. Sportif olta balıkçılığı için farklı seçenekler sunmaktadır.

    Dağcılık

    Kuzeyden güneye doğru batı-doğu istikametinde birbirine paralel olarak uzanan Ilgaz ve Köröğlu Dağ silsileleri pek çok kırsal turizm aktivitesinin yanı sıra trekking türü Dağcılık faaliyetleri için de büyük imkanları bünyesinde barındırmaktadır.

    Çankırı ile Kastamonu arasında tabii sınır oluşturan Ilgaz Dağları, 2.500 metreyi aşan yüksekliğe sahiptir.

    Ilgaz Dağlarına paralel olarak güneyde uzanan Köroğlu Dağları ise Marmara Denizinin doğusundan başlayarak İç Anadolu’dan Karadeniz Bölgesine geçiş yapan Kızılırmak vadisine kadar uzanmakta, ilimiz içinde batıdan doğuya doğru Işık Dağı (Çerkeş), Aydos Dağı (Orta ve Şabanözü), Sanı Dağı (Orta, Şabanözü, Kurşunlu ve Korgun), Eldivan Dağı (Eldivan), Geçmiş Dağları (Yapraklı) isimleriyle anılmakta ve yer yer 2000 m.nin üzerine çıkan yükseltileriyle ilin ikinci dağ silsilesini oluşturmaktadır.

    İlin doğu batı doğrultusunda kat eden Köroğlu ve Ilgaz Dağ silsileleri yer yer yoğun ormanları, yaylaları, köy yerleşimleriyle yılın her mevsiminde trekking, hiking, atlı yürüyüşler için uygun ortamlara ev sahipliği yapmaktadır.

    İstiklal Yolu

    Kurtuluş Savaşı'nda İnebolu'dan kağnılara yüklenen silahların cepheye ulaştırıldığı 107 km'lik bölümü Çankırı sınırları içerisinde kalan yolun adı İstiklal Yolu'dur. 33 km'lik bölümü Tarihi Sit alanı olarak tescil edilen bu yolun   önemini anlatmak ve milli mücadele ruhunu yaşatmak amacıyla her yıl geniş katılımlı İstiklal Yolu Yürüyüşü düzenlenmektedir.

    Asker Balıklar

    Atkaracalar ilçesi Ilıpınar köyündeki havuzda yer alan balıkların Çanakkale Savaşı sırasında yok olmaları, rivayete göre sırtındaki yaralarla tekrar ortaya çıkmaları nedeniyle de balıkların savaşa katıldıkları düşüncesinden hareketle bu balıklara Asker Balıklar denilmiş.

     Kutsal olduğuna inanılan ve ziyaretçi akınına uğrayan bu balıklara kesinlikle dokunulmuyor.